GELELİM ASIL MESELEYE

Bundan önceki yazılarımda giriş yapmaya çalıştığım fakat ne hikmetse giriş yapamadığım asıl meseleyi burada anlatmaya çalışacağım. Mesele derken hatıra diyelim. Önceki yazılara  buradan ulaşabilirsiniz:

Geçen ki yazımın bittiği yerden giriş yapayım.

Anlaştığımız yayın evlerinden kitaplar geliyor, dağıtımını yapıyoruz. Birinci sınıf okuyan çoğu arkadaş en uygun fiyata ders kitaplarını bizden alıyor v.s…

Yayınevlerine çok sayıda kitap sipariş ettiğimiz için, sağ olsunlar bize ayrıca hediye kitaplar gönderiyorlar. Gönderdikleri hediye kitaplardan bir tanesi de bugün tanıtımını yapacağım bu “İslam Kültür Atlası”.

Yanlış hatırlamıyorsam sipariş verdiğimiz “Arapçayı Öğreten Kitap”ın kolisinden çıkmıştı bu kitap. O gün (Okulun ilk haftaları. Yıl:2009 Yer: Isparta Sdü İlahiyat Fakültesi) kitapların dağıtımını yaptıktan sonra, İslam Kültür Atlası kitabını da yanıma alıp fotokopici İlyas ağabeyin yanına çay içmeye ve muhabbet etmeye gitmiştim. Biraz muhabbetten sonra çaylarımız geldi. Çaylarımızı yudumlarken, fotokopi odasına İslam Tarihi hocası Murat Sarıcık geldi. Tabi ilk haftalar olduğu için hocaların kimler olduğunu bilmiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam fotokopi işi vardı, elindeki evrağı İlyas ağabeye uzattı.

Gözlüğünün üstünden de önce bana daha sonra yanımdaki masada duran İslam Kültür Atlası kitabına baktı. Ve konuşmaya başladı:

Murat Sarıcık: Nerden buldun o kitabı?

Ben: Yayınevi hediye olarak gönderdi hocam.

Murat Sarıcık:  Okudun mu onu?

Ben: Daha bugün geldi hocam, inceleyemedim.

Murat Sarıcık: Hımm. Elindeki o kitap bir hazine. Onun değerini bil. Oku, incele.

Ben: Tamam hocam, okuyayım inşallah.

 

O gün için böyle bir konuşma geçti aramızda. Murat Sarıcık hocanın söylediği tavsiyeyi maalesef uzun yıllar yerine getiremedim. Göz gezdirmişliğim oldu fakat detaylı inceleyememiştim.

Nasip bu günlere imiş. Kitap hakikaten hazine hükmündeymiş.

İlk Türkçe baskısı1991’de yapılmış. Elimde bulunan bu eser 1999 basımı. Yeni Şafak Gazetesi zamanında okurlarına hediye olarak dağıtmış.

İslam kültür birikimini ilk defa iki kapak arasında toplayan bir eser. Hukuktan, felsefeye, sanattan, siyasete kadar birçok konuda bilgi veriyor. Yer alan metinler, resimlerle, haritalarla, tablolarla destekleniyor.

Kitabın yazarları İsmâil Râci el- Fârûkî ve eşi Luis Lâmia el-Fârûkî kitabın emsallerine göre farkını şu cümlelerle belirliyorlar: ‘Burada arz edilen materyaller sonsuz türdeki bilgiler arasından seçilmiştir. Bu seçime yol açan prensip ideale yakındır ya da verilen tarihi bilgilerin İslam medeniyetinin özünü müşahhas örneklerle sunmuş olduğu söylenebilir. Ayrıca her bölüm elindeki malzemeyi İslam medeniyetinin özünü teşkil eden tevhid akidesine bağlamaya, özün bahis konusu tezahürlere nasıl zemin ve şart oluşturduğunu göstermeye çalışır. Fenomenolojik bakış açısından bu öz gerçekten yeterli bir sebep, mecazi anlatım ve kanıtları anlamada başvurulacak bir ilkedir.’

Kitabın, kütüphanenin tozlu raflarında bekleyecek bir kitap olmadığını geç de olsa anladım. Hatalıyım bu konuda. İslam medeniyetine derin ve detaylı incelemelerinden oluşmuş, bu konuda bilgi edinmek isteyenlere bilgilendirmeyi hedef alan geniş çaplı bir kitap. Emeği geçen yazarlara teşekkür ediyor, Allahtan rahmet diliyorum.

21 Eylül 2020 Pazartesi

Bir yanıt yazın