Ne oldu, nasıl oldu bilemeden yaz mevsimini bitirdik. Kış mevsimine usul usul giriş yapmaya başladık. Malum, soğuk memlekette yaşıyoruz. Kışlar uzun, yazlar kısa sürüyor. Üşüyoruz.
Aslında soğuğun faydaları da varmış? Uzmanlar açıklamış. Onların dediklerini aktarıyorum. Soğuk hava, metabolizmayı güçlendirir, verimliliği artırır (beynimiz soğuk havalarda daha aktif çalışıyormuş), damarları güçlendirir, baş ağrısını azaltıyormuş. Uzmanların bu saydıkları faydalar yönünden kazançtayız.
“Afyonun soğuğu sert, yiğidi mert.” Demişler. Ya da Afyonun çok kullanılan ifadelerinden biri “Len Amaan”. Yazının asıl konusu da bu zaten.
Hoşuma giden kelamlardan bir tanesi. Neden mi? Çünkü her cümleye, her konuya, her olaya monte edilebilir bir lafız. Örneğin;
-Havalar soğuk gidiyor.
+ Len Amaan! Galın giyin sadıç.
-Dünkü maçta yenildik.
+Len Amaan! Bi dahaki maçta yenersiniz nolcek.
-Arabayla kaldırıma çarptım
+ Len amaan! Cana geleceğine mala gelsin.
Bu ve buna benzer cümleleri uzatıp gidebiliriz. “Len amaan” söz öbeği aslında her olay, her durum karşısında bir nevi moral ve motivasyon içeriyor. Aslında “Dert ettiğin şeye bak. Bu da mesele mi? Millet nelerle uğraşıyor. Bu, devede kulak. Hiç sıkıntı yapma. Gelir geçer. v.b” ifadeleri barındırıyor. Bilmem yanlış mı düşünüyorum?
Şive, ağız, lehçe adına ne dersek diyelim öz itibariyle bizi, memleketimizi anlatıyor. Bizi biz yapan, ortak bir duygu ve düşünce etrafında birleştiren birçok şey var aslında. Bizi biz yapan bu değerler sadece toplumsal birlikteliğimizin mayası değil aynı zamanda bütün dünyaya pazarlanacak birer marka. Yeter ki büyük bir özgüvenle sahiplenmesini bilelim.İçimizden geldiği gibi doğal halimizle tanıtıyor bizleri. Günümüz şartlarında her ne kadar bu cevher kaybolmaya çalışsa da derinlerde bir yerde bu özelliğimizi muhafaza ediyoruz. “Allah düşmanımın başına vermesin” derken bile düşmanının başının sıkıntıya girmesini istemeyen, düşmanına bile dua eden tek milletiz. Bizden zarar gelir mi hiç Allasen.