Hâletirûhiye

Kelimeleri severim. Onlarla aramı iyi tutmaya çalışırım. Çünkü meramımı anlatacak olan onlardır. Bu yüzden, farklı kategoride çeşitli kelimeleri barındıran sözlüklere göz atmak ne bileyim hoşuma gider. Bilhassa kökeni Arapça olan kelimeler daha çok dikkatimi çeker. Bunlarla birlikte atasözlerine de merakım vardır. Geçmiş yıllarda ilk defa duyduğum atasözü, beyit, cümle ve kelimeleri o an elime geçen bir kağıda yazar sonra ajandama geçirirdim. Sonra bunu yapmayı bıraktım. Bırakmasaymışım iyi olacakmış aslında. Neyse belki devam ettiririm önceden yaptığım gibi. Burdan nereye gelecektim… Ha! Hatırladım:Atasözleri. Herbirimizin zihninde yer eden mutlaka atasözü vardır. Vaktiyle ezberlemişizdir. Var olan cümleyi bir şekilde ezberlemek kolay da sıfırdan cümle üretmek çok zor. Yazarın dediği gibi; “bilirim yazmak sancılı bir süreç.” Hele ki bu oluşturulacak cümle ders verip düşündürme amacı taşıyorsa iş biraz daha meşakkatlidir. Büyüklerin söylediği atasözlerinden bir tanesini paylaşayım sizinle belki duyanınız vardır. “Allah, uçamayan kuşa alçacık dal verir.” Ne kadar güzel, hikmetli bir söz değil mi? Gerçi, bizi yaratan yaratıcının isminin geçtiği hangi kelâm çirkin olabilir ki? Bu atasözünden anladığım: insanın imkanı kısıtlı olsa da, zor durumda kalsa da ümitsizliğe düşmemelidir. Allah duruma uygun bir rızık, bir yaşama düzeni, barınma imkanı verir. Yaradan mutlaka bir yön açmıştır. Görebilirsek bunu en büyük servettir. Görünmez bir el daima kollar insanı. Yaradanın verdiği o dala tutunan arkasındaki gücün hikmetini bilir. Nasipte ne varsa o gelirmiş başa. Ancak sen, gayreti elden bırakmadan yaşa. Allah’a Emanet.

28 Ekim 2021
Uşak

Bir yanıt yazın