“Kendinizle Barışık Olmak, Duyguların Eğitimi” Kitabı Üzerine Beranarı Bir Yazı

Kendinizle Barışık Olmak- Prof. Dr.Nevzat Tarhan

Çoğu şeyi cep telefonundan hallettiğimden olsa gerek uzun zamandır bilgisayarın başına oturmamıştım. Nasip bugüneymiş.

Üniversitede Din Sosyolojisi dersimize giren Prof. Dr. Adem Efe hocam kadar her gün yazamasam da fırsat bulduğum zamanlarda berenarı yazmaya gayret ediyorum. Yazma konusunda hocamdan öğreneceğim daha çok şey var diye düşünüyorum.

Bugün Nevzat Tarhan Hoca’nın “Kendinizle Barışık Olmak” kitabı üzerine yazmaya çalışacağım.

Bu kitabı alıp okumamın hikayesi ise şöyle:

Geçen sene bir sempozyuma katılmıştım. Sempozyum sonunda katılım sertifikası, kalem, not defteri gibi eşyaların bulunduğu bir poşet hediye ettiler. Kongre merkezinden çıktıktan sonra poşetin içindeki diğer hediyeleri merak edip karıştırmaya başladım.  Elime, ismimin yazılı olduğu kitap hediye çeki takıldı. Çekin üzerinde yazan rakam gayet iyiydi. İlk defa böyle bir hediyeyle karşılaşmıştım. Elimde poşet yürüyor, bir taraftan da alacağım kitapların listesini kafamda hazırlamaya çalışıyordum. Yazan rakamı 3’e bölüyor bir bölümünü çocuk kitaplarına, diğer bölümünü eşimin seçeceği kitaplara son kalan bölümü ise kendi alacağım kitaplara taksim ediyordum. Çekin geçerlilik süresi 6 aydı. Fakat kitapları alacağımız kitap şubeleri her ilde yoktu. Afyon’a en yakın Eskişehir, Konya, İzmir, Antalya gibi merkezlerde vardı. Her neyse bekleyelim bakalım dedik. Aradan 1 yada 2 ay geçti Antalya Side’ye hizmet içi eğitime çağırdılar. Aylardan kasımdı sanırım. Evdekilere dedim hazırlanın gidiyoruz. Bavulumuzu topladık, hediye kitap çekimizi de yanımıza alıp Antalya’nın yolunu tuttuk.

Neyse hizmet içi eğitime katıldım, eğitim bitti. Antalya merkeze kitap çekini kullanmak için yola çıktık. Yağmurlu bir gündü. Neyse kitapçıya vardık kitaplarımızı aldık ve çıktık. Hatta kitapçıdan çıkmadan önce kasada kitapların işlemleri yapılırken emekli öğretmen bir bayan, Meleğe boyama kitabı hediye etti.

İşte o aldığımız kitapların içinde Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın  “Kendinizle Barışık Olmak” kitabı da vardı.

Kitabın 27. Baskısı 2018 Mayıs ayında yapılmış. Kapak rengi dikkat çekici olduğundan kitabın içindekileri ve arka kapak yazısını da okuyunca beğenip almıştım.

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın diğer kitaplarında da olduğu gibi okudum bitti denilecek türden bir kitap değil. Üzerine düşünülmesi gereken, cümlelerin altlarının çizilmesi gereken, sayfa kenarlarına küçük notlar alınması gereken bir kitap.

Kitabın ismine baktığımızda:

“Kendinizle Barışık Olmak

Duyguların Eğitimi

Kendinizle ve Çevrenizle Uyum İçinde Yaşamak” daha çok kişisel gelişim kitabı ismi gibi gelebilir fakat öyle değil.

Genel olarak insan ve psikolojisinden bahsediyor. Kitap 7 bölümden oluşuyor. Her bölümde konuyla ilgili alt başlıklar yer alıyor.

Ruh sağlığının korunabilmesi için insanın öncelikle kendiyle barışık olması gerektiğinden bahsediyor. Kendiyle barışık olan insanın, duygularını daha kolay kontrol altında tutabildiğini, kendisini doğru hedefe yönlendirebildiğini, manevi sıkıntılarını kolaylıkla atlatabildiğinden bahsediyor. Hakikaten de öyle. İnsanlar konuştukça rahatlar, anlaşıldıkça mutlu olurlar demiş birisi. Kederli bir insana söylenen, kalbi ferahlatan, gönle sürur veren, ruhuna huzur aşılayan bir söz manevi olarak tedavi edici bir tesire sahiptir.

“Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir.” (İbrahim Suresi, 24. Âyet)

Yazar, tıp ve psikoloji alanını birleştirip, okuyucuyu bilgilendirici ve etkileyici bir kitabı sunuyor. Okumanızı tavsiye ederim.

Beğendiğim Alıntılar:

• “Ağla açılırsın” sözü psikolojik bakımdan geçerli değildir.
• Depresyon zayıflık, acizlik değil bir hastalıktır.
• Eğitimin asıl rolü düşmüşü kurtarmak değil, düşmeye engel olmaktır.
• Pasteur, “Tabiat, boşluktan nefret eder.” der. Bir toplumda inanç boşluğu varsa, bu boşluk aykırı inançlara doldurulacaktır.
• İnsan, düzeltme işine kendinden başlamalıdır. Toplumu, dünyayı değiştirmek yerine, kendimizi değiştirmeye çalışmalıyız.
• Kaygı, aklı zayıflatır.
• “Disiplin” çocuğa hayatın kurallarını öğretmektir, onun kişiliğini ezmek değildir.
• Her şey incelikten kırılır, ama insan kalınlıktan kırılır.
• Bilinmeyenden korkmak insanın doğasında vardır.

Mehmet PEHLİVAN

22 Haziran 2020 Pazartesi

01:33